14 Mayıs 2011

Sokakta Yatan İnsan Değil İnsanlıktır.

FİZİKSEL VE PSİKOLOJİK EVSİZLİK



Madde 25.1. Herkesin kendisinin ve ailesinin sağlık ve refahı için beslenme, giyim, konut ve tıbbi bakım hakkı vardır. Herkes, işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, yaşlılık ve kendi iradesi dışındaki koşullardan doğan geçim sıkıntısı durumunda güvenlik hakkına sahiptir.

Yalnızca sokaklarda yatan insanların evsiz olarak adlandırılması doğru değil. Zira zorunlu barınma giderlerini karşılamaktan uzak, derme çatma kulübelerde yaşayan bireyler ya da aileler, aile içi şiddet sonucu evlerini terkeden ya da gidecek yeri olmadığı için şiddete boyun eğmeye devam eden kadınlar, 18 yaşını bitirdiği için devlet korumasından çıkan öksüz ve yetimler, tedavi olamayan alkol ve uyuşturucu bağımlıları, 60 yaşın üzerinde olup sosyal güvencesi olmayan ve aile korumasından yoksun yaşlılar, yasadışı yöntemler ile çalıştırılan kaçak göçmenler ve seks köleleri, savaş sonucu evsiz kalanlar, göçmen kamplarında yaşayanlar da hesaba katıldığında tüm dünyada evsiz insan sayısının az olmadığı görülüyor. Bu gruba yalnızca evsiz kalmamak için geliri ile orantısız kira ödeyerek, borçlanarak yaşamını sürdürmeye çalışan alt orta sınıfın tümünü de aslında katmak gerekiyor. Sosyal dayanışmanın zayıfladığı büyük kentlerde bu büyük grup artık her an gerçekten sokakta yaşama tehdidi altında.
Ancak evsizlik, yalnızca barınmak için evi olmayan kişiler için kullanılan bir terim değil. Savaş, doğal afetler, politik mültecilik gibi etkenler birçok insanı evinden koparıyor. Mülteci kampları, afet konutları, ya da acil barınma gibi modellerle karşımıza çıkan konutların tümüne birden “geçici konut” diyoruz. Hatta bu gruba yaşlı ve çocuk koruma evlerini de dahil etmek gerekiyor. Geçici evlerde yaşayan insanların büyük bölümü de barınacak yeri olmasına rağmen, kendisini evsiz görüyor. Çünkü, mekâna aidiyet duygusu ile bağlanamıyorlar. Bu durumda olan kişilerin tümü de başlarının üzerindeki çatıya rağmen psikolojik açıdan evsiz... Fiziksel veya psikolojik açıdan evsizlik genelde bir travmaya işaret ediyor; öyle ki zaten evin kaybı tek başına bir travma.... Çoğu kez buna bir de evin kaybına neden olan fiziksel veya toplumsal olayın şiddet boyutu eklenince, evsiz insanların sadece fiziksel bir barınağa değil, ait olabilecekleri bir yere gereksinim duydukları ortaya çıkıyor. Dolayısı ile ucuz ve erişilebilir geçici konutun aynı zamanda konukların rehabilitasyonuna ve travmanın onarılmasına destek veren bir niteliğe sahip olması gerekiyor.

AKOM : 444 25 66 İBB Beyaz Masa: 0 212 521 84 65 Zabıta: 153


Fotoğraf yazara aittir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder