19 Mayıs 2011 İstanbul

  

19 Mayıs ruhunu ilelebet yaşayabilmenin ve yaşatabilmenin umuduyla, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, Milli Mücadele şehitlerimizi, gazilerimizi ve aziz ecdadımızı minnetle anıyor kendilerine Cenabı Allah’tan bir kez daha rahmet niyaz ediyoruz.





Türk gençliği, ülkesine, milletine, bayrağına, milli ve manevi değerlerine sımsıkı sarılacak ve nefretin karşısında sevginin, riyanın karşısında samimiyetin, fitnenin karşısında birlik şuurunun yükselişine vesile olacaktır.




Türk gençliği bilimde, teknikte, ekonomide, kültürel ve sosyal alanlarda gerçekleştireceği hamlelerle milletimizi ve devletimizi, bölgede ve dünyada “lider” konuma ulaştıracaktır.
Bu yüzden tarihini, kültürünü, sanatını, milli ve manevi bütün değerlerini idrak edip güncel imkânları bu zeminde, en iyi şekilde değerlendiren bir gençlik için bütün Türkiye’nin seferber olması gerekmektedir.


"STADYUM  FONLARI" 



Özellikle aileler ve eğitimciler gençlerin değerlerimizle barışık, vatansever, araştırmacı ve girişimci bir şahsiyete sahip olabilmeleri yolunda çok önemli ve kıymetli bir yükümlülüğe sahip konumdadırlar.



 

Mustafa Kemal, Samsun'a çıkarken her tür manda anlayışını da elinin tersiyle itmiş, 'Bağımsızlık ve demokrasi benim karakterimdir' demiştir... Mustafa Kemal'in bu örnek alınması gereken anlayışı geçmiş siyasi egemenlik teorilerinin tümüne yönelik bir meydan okuma anlayışıdır. Bu anlayış ve inanç bağımsızlık savaşının zafere ulaştırılmasıyla önce Cumhuriyete, sonra demokrasiye dönüşmüş, giderek daha ileri, daha çağdaş, katılımcı bir uygulamayla hem bağımsız hem de laik cumhuriyetimizi bugüne kadar taşımıştır. Bütün bu sürecin altında, temelinde, başlangıcında 19 Mayıs ruhu, 19 Mayıs düşüncesi yatmaktadır. 







Millî Mücadeleyi canlandıran ruhun, Osmanlı tedrisinden geçmiş kahramanlar tarafından tesis edilen “Kuva-yı Milliye ruhu” olduğu göz ardı edilmemelidir. Türk tarihi bir bütün olarak kucaklanmalıdır. Gelecek kuşaklara yalın siyasî tarih değil kültürel mirasımız da aktarılabilmelidir.





Atatürk’ün belki de en fazla gündem edilmesi gereken yönü, “Bağımsızlık benim karakterimdir” ve “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” sözlerinin taşıdığı mana olmalıdır.
 Bağımsızlık ve egemenlik, şimdiki siyasilerin ne anladıklarından değil; Onun penceresinden değerlendirilmelidir. Bakınız Atatürk, bu gerçeği Nutuk’ta nasıl tarif etmektedir.
“Egemenlik (hakimiyet); egemen olma, hakimlik, üstünlük, amirlik manalarına gelir ve hükmeden, buyuran, buyruğunu yürütebilen üstün gücü ifade etmek için kullanılır. Egemenlik, devlet kudretinin bir vasfıdır. İç hukukta en üstün kudreti, uluslar arası hukukta da bağımsız bir gücü ifade eder.”




“Ey Türk Gençliği,
Birinci vazifen, Türk İstiklalini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegane temeli budur. Bu temel senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni, bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici, bedhahların olacaktır. Bir gün istiklal ve cumhuriyetini müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkan ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkan ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle techit edebilirler. Millet, fakr–u zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.
Ey Türk İstikbalinin Evladı,
İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklal ve cumhuriyetini kurmaktır ! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur”.







Ne Mutlu Türküm Diyene.



19 Mayısın Ruhu Tam Bağımsızlık Ruhudur. Bunu anlamamış olmak, geçmişine kahpe bir kurşun sıkmak, bu millete, bu vatana, kurtuluş mücadelesi verip, şehit olan dedelerimize ihanet etmek demektir. 





Fotoğraflar Yazara Aittir



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder